Schengen vizesi, birçok kişi için bir hayalin gerçekleşmesi demektir ve seyahat geçmişi söz konusu olduğunda oldukça ağırlığı olan vizelerden biridir. Tek bir vize ile İspanya, Almanya, Portekiz, Fransa, İzlanda, Litvanya, Danimarka, Polonya ve İsveç gibi Schengen bölgesindeki yaklaşık 27 ülkenin tamamına erişim sağlayabilirsiniz.

Schengen vizesi, Avrupa’yı iş, turizm, tatil, arkadaş ve aile ziyareti, kültürel/spor etkinlikleri, havalimanı/denizci transit geçişi, resmi ziyaretler, tıbbi nedenler ve kısa süreli eğitim/araştırma amaçlarıyla ziyaret etmek için ideal bir kısa süreli vizedir.

Schengen Vizesi Nedir ve Ne Kadar Kalabilirsiniz?

Schengen, Avrupa’da bir araya gelerek sınırları kaldırmaya karar vermiş ülkeler grubudur. Tek bir ülke size vize verdiğinde, bunu diğer tüm Schengen ülkelerine erişim için kullanabilirsiniz. Schengen bölgesine indiğinizde kontrol edilir ve damgalanırsınız; sonrasında bölge içinde herhangi bir kısıtlama olmaksızın seyahat edebilirsiniz.

90/180 Kuralı: Schengen vizesi, 180 günlük bir süre içinde bölgede en fazla 90 gün kalmanıza izin veren kısa süreli bir vizedir. Bu kural, 180 günlük dönem içinde (hangi ülkeyi ziyaret ettiğiniz fark etmeksizin) maksimum 90 gün kalabileceğiniz anlamına gelir. Bu süreyi aşmak sınır dışı edilme, para cezası veya yıllarca Schengen bölgesine giriş yasağı gibi ciddi cezalara yol açabilir.

Tek ve Çok Girişli Vize Farkı

Tek Girişli (Single Entry): Schengen bölgesine yalnızca bir kez girebilirsiniz ve bölgeden ayrıldığınızda aynı vizeyle geri dönemezsiniz; yeni bir vize almanız gerekir.
Çok Girişli (Multiple Entry): Vizenin geçerlilik süresi içinde istediğiniz kadar giriş çıkış yapabilirsiniz. Örneğin, 6 aylık bir çok girişli vize ile bu süre zarfında defalarca girip çıkabilirsiniz. Bazı kişiler 7 gün, 3 gün veya 6 ay gibi farklı sürelerde vizeler alabilmektedir.

Hangi Ülkeye Başvurmalısınız?

Tek bir ülkeden aldığınız vizeyi tüm Schengen ülkelerine girmek için kullanabilirsiniz, ancak başvuruyu yapacağınız ülkeyi seçerken dikkate almanız gerekenler vardır.

Başvuru Kriteri: Seyahat planlarınız için doğru Schengen vizesini seçerken, Schengen bölgesine ilk giriş yapacağınız ülkeyi ve Avrupa seyahatiniz sırasında zamanınızın çoğunu geçireceğiniz ülkeyi göz önünde bulundurmalısınız.

Ret Oranları ve Popüler Tercihler: Bazı ülkelerin ret oranları çok yüksekken, bazılarında vize alma şansınız daha yüksek olabilir. Online aramalarda Litvanya ve İzlanda gibi ülkelerin düşük ret oranlarına sahip olduğu belirtilse de, bu durum genellikle bu ülkelere yapılan başvuru sayısının az olmasından kaynaklanmaktadır. Kişisel deneyimlere göre, Fransa, İspanya, İtalya ve Portekiz gibi ülkelerin en yüksek vize onay oranlarına sahip olduğu düşünülmektedir.

Gerekli Başvuru Belgeleri

Başvurunuzun onaylanması için aşağıdaki temel belgeler gereklidir:

Seyahat Pasaportu: Son 10 yıl içinde düzenlenmiş olmalı ve Schengen bölgesinden ayrılış tarihinden sonra en az 6 ay daha geçerliliğe sahip olmalıdır.
Başvuru Formu: Schengen vize başvuru formu doldurulmalı ve imzalanmalıdır. Başvurunun online kısmına başlamadan önce formu indirmek ve kalemle doldurmak, hata yapma riskini azaltmanıza yardımcı olabilir.
Biyometrik Fotoğraf: Son 6 ay içinde çekilmiş, net, renkli ve 35×40 mm boyutlarında olmalıdır.
Tıbbi Seyahat Sigortası: Bu, zorunlu bir gerekliliktir. Schengen bölgesini kapsayan ve tıbbi acil durumlar için minimum 30.000 € teminat sağlayan bir belge sunulmalıdır. Sigortanın olmaması başvurunun eksik sayılmasına yol açar.
Seyahat Programı ve Rezervasyonlar:
- Dönüş uçuş biletleri ve Avrupa içindeki uçuş rotalarını belirten rezervasyon kodları. Uçuş için ödeme yapmak zorunlu değildir; rezervasyon yeterli olabilir.
- Otel veya diğer konaklama rezervasyonlarının onayları ve planlanan aktiviteler.
Finansal Kanıtlar (Banka Dökümleri):
- Schengen bölgesinde kalacağınız süre boyunca kendinize bakabilecek yeterli fona sahip olduğunuzu kanıtlamalısınız.
- Genellikle son üç aylık banka dökümleri istenir ve bu dökümler damgalanmış olmalıdır.
- Bu miktar, seyahat masraflarınızı karşılamalı ve ikamet ettiğiniz ülkedeki düzenli yaşam masraflarınızdan ayrı olmalıdır. Örneğin, aylık masraflarınız 2.000 € ise ve hesabınızda yalnızca 2.000 € varsa, seyahat için yeterli fonunuz yok demektir.
- Finansman üçüncü bir tarafça (şirket veya birey) sağlanıyorsa, onların son üç aylık banka dökümlerini ve kimlik/vergi kimlik kopyalarını eklemeniz gerekebilir.
- UYARI: Vize başvurusu yapmadan hemen önce hesabınıza yüksek miktarda para yatırmak olumsuz etki yapabilir. Eğer hesabınıza ani bir giriş olduysa (örneğin bir daire satışı), bu durumun açıklanması gerekir.
Niyet Mektubu (Cover Letter): Başvurunuzdaki tüm belgeleri birbirine bağlar. Hesabınıza aniden büyük bir para girdiyse (örneğin bir daire satışı), niyet mektubu bu paranın kaynağını ve amacını açıklamalıdır. Ayrıca ilgili kanıt belgelerini (satış sözleşmesi gibi) eklediğinizi belirtmelisiniz.
Vize Ücreti: Vize ücretinin ödenmesi gereklidir. Bu ücret 6-12 yaş arası çocuklar için yarı fiyatına, 6 yaş altı çocuklar için ise ücretsizdir.

Vize Reddi Nedenleri ve Ülkenizle Bağların Kanıtlanması

Vize reddinin ana nedenlerinden biri, başvuru sahiplerinin kendi ülkelerine güçlü bağları olduğunu kanıtlayamamasıdır. Vize memuru, başvuru sahibinin ziyaret sonrası geri dönmek yerine yasadışı göç etme veya kalış süresini aşma niyeti olduğuna inanırsa vize reddedilebilir. Ayrıca, çok az veya çok fazla paraya sahip olmak da ret nedeni olabilir.

Ülkenizle olan güçlü bağları (tie to your country) kanıtlamak için şunları sağlayabilirsiniz:

Aile Bağları: Evlilik, geride bıraktığınız çocuklar (doğum belgeleri dahil).
Mülkiyet: Sahip olduğunuz mülklerin belgeleri.
İş/İstihdam: Stabil bir iş (iş sözleşmesi ve maaş kanıtı) veya düzenli gelir getiren çalışan bir işletme kanıtı.

Bu tür bağlar, oraya gidip yasadışı göçmen olmanız durumunda kaybedeceğiniz şeyler olduğunu gösterir.

Seyahat Geçmişi (Travel History): Özellikle ilk kez başvuranlar için seyahat geçmişi önemlidir. Eğer turist olarak seyahat ettiğinize dair (daha önce farklı ülkelere gidip geri dönmek gibi) bir geçmişiniz varsa, size inanılması daha kolay olur. İlk kez başvuranlara, Gana, Kenya, Ruanda veya Güney Afrika gibi giriş engeli düşük olan ülkelere seyahat ederek seyahat geçmişi oluşturmaları tavsiye edilir.

Acentelerden Kaçınma: Vize başvurularınız için acente kullanmamanız şiddetle tavsiye edilir. Eğer bir acente kullanmaya karar verirseniz, e-posta iletişimlerinin size ait olduğundan ve acentenin sahte belge kullanmadığından emin olun. Aksi takdirde, sahte belge kullanımı nedeniyle 10 yıla kadar ülkeye giriş yasağı alabilirsiniz.

2025 Değişiklikleri: ETIAS (Avrupa Seyahat Bilgileri ve Yetkilendirme Sistemi)

2025 ortalarından itibaren Avrupa’ya seyahat eden milyonlarca kişi için seyahat kuralları değişecektir.

ETIAS Nedir? ETIAS, Avrupa Seyahat Bilgileri ve Yetkilendirme Sistemi (European Travel Information and Authorization System) anlamına gelir. Bu, Schengen bölgesine girmeden önce tamamlanması gereken elektronik bir seyahat yetkilendirmesidir; vize değildir. Amacı, güvenliği artırmak ve sınır yönetimini iyileştirmektir.

Kimleri Etkileyecek? ETIAS, şu anda Schengen bölgesine vizesiz girebilen vizeden muaf ülkelerin vatandaşlarını etkileyecektir (Örn: Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Avustralya, Japonya vatandaşları).

Başvuru: ETIAS süreci online olarak dakikalar içinde tamamlanabilir ve 7 € ücrete tabidir (18 yaş altı ve 70 yaş üstü için ücretsizdir). Yetkilendirme; isim, cinsiyet, doğum tarihi gibi kişisel biyometrik verileri, pasaport bilgilerini, giriş yapılacak AB üye devletini ve sağlık/suç kaydı gibi geçmiş bilgileri içerir.

Geçerlilik: Onaylanan ETIAS yetkilendirmesi, 3 yıl boyunca veya başvuru için kullanılan pasaportun süresi dolana kadar geçerlidir.

Vize Gerekenler İçin Durum: Şu anda Schengen vizesi almak zorunda olan kişiler için ETIAS zorunluluğu yoktur; onların vize başvuru süreçlerinde bir değişiklik olmayacaktır.

Vize reddinin üç ana nedeni nedir?

Schengen vizesi reddinin üç ana nedeni, kaynaklara göre şu şekilde özetlenebilir:

Ülkenize Güçlü Bağların Kanıtlanamaması (Tie to Home Country): Vize memuru, başvuru sahibinin ziyaret sonrası geri dönmek yerine yasadışı göç etme veya kalış süresini aşma niyeti olduğuna inanırsa vize reddedilebilir. Bu durumu önlemek için başvuru sahibinin ülkesine güçlü bağları olduğunu kanıtlaması gerekir. Bu kanıtlar arasında stabil bir iş, evlilik, geride bırakılan çocuklar, devam eden eğitim veya mülkiyet gibi geri dönme niyetini gösteren belgeler yer alır.
Yetersiz veya Aşırı Finansal Kaynaklar: Başvuru sahiplerinin çok az veya çok fazla paraya sahip olması vize reddine neden olabilir. Seyahat masraflarını karşılayacak yeterli fona sahip olduğunuzu kanıtlamanız gerekir. Ancak, vize başvurusu yapmadan hemen önce hesabınıza büyük miktarda para yatırmak olumsuz etki yaratabilir. Finansal kanıt olarak genellikle son üç aylık banka dökümleri istenir.
Sahte veya Eksik Belgeler: Seyahat sağlık sigortası gibi zorunlu belgelerin eksik olması başvurunun eksik sayılmasına yol açar ve vize alamazsınız. Ayrıca, eğer bir acente kullanılıyorsa ve acentenin sahte belge kullandığı tespit edilirse, bu durum başvuru sahibinin 10 yıla kadar Schengen bölgesine giriş yasağı almasına neden olabilir.

Özellikle ilk kez başvuranlar için, seyahat geçmişinin olmaması da vize memurunun başvuru sahibinin ‘gerçek bir turist’ olduğuna inanmasını zorlaştıran önemli bir faktördür. Bu durum, dolaylı olarak ret riskini artırabilir.

Tek ve çok girişli vize arasındaki fark nedir?

Tek ve çok girişli Schengen vizeleri arasındaki fark, başvuru sahibinin vizenin geçerlilik süresi boyunca Schengen bölgesine kaç kez giriş yapabileceği ile ilgilidir.

İşte bu iki vize türünün temel farklılıkları:

1. Tek Girişli Vize (Single Entry)

Bu vize türü, başvuru sahibinin Schengen bölgesine yalnızca bir kez girmesine izin verir.
Başvuru sahibi Schengen bölgesinden ayrıldığı anda, aynı vizeyi kullanarak geri dönemez. Geri dönmek istenirse yeni bir vize alması gerekir.

2. Çok Girişli Vize (Multiple Entry)

Çok girişli vize, başvuru sahibinin vizenin geçerlilik süresi içinde istediği kadar giriş çıkış yapabileceği anlamına gelir.
Örneğin, bir kişiye bir aylık çok girişli bir vize verilirse, bu bir ay içinde Almanya’ya gidip geri gelebilir, daha sonra Fransa’ya gidip geri gelebilir, Portekiz’e veya İzlanda’ya gidip geri gelebilir. Bu, birden çok kez giriş yapabilme olanağı sağlar.
Çok girişli vizeler 6 ay gibi daha uzun süreler için de verilebilir. (Örneğin, bir kişinin 6 aylık çok girişli vizesi varsa, bu süre boyunca defalarca girip çıkabilmektedir.)

Özetle, tek girişli vize bölgeden bir kez ayrılınca biterken, çok girişli vize geçerlilik süresi içinde sınırsız giriş çıkış imkanı sunar.

En yüksek vize onayına sahip ülkeler hangileri?

Schengen vizesi onay oranlarının yüksek olduğu düşünülen ülkeler şunlardır:

Fransa
İspanya
İtalya
Portekiz

Kişisel deneyimlere dayalı bir görüşe göre, bu ülkelerin en yüksek vize onay oranlarına sahip olduğu belirtilmektedir.

Düşük Ret Oranları Konusunda Yanılgılar

Çevrimiçi aramalarda, Litvanya ve İzlanda gibi bazı Schengen ülkelerinin düşük vize ret oranlarına sahip olduğu görülebilir. Ancak kaynaklar, bu ülkelerin aslında çok düşük başvuru oranlarına sahip olduğunu, dolayısıyla düşük ret oranlarının başvuru sayısının az olmasından kaynaklandığını öne sürmektedir. Örneğin, 10.000 başvuru alıp %80 onay veren bir ülkenin (Fransa gibi), sadece 10 başvuru alıp 5’ini reddeden bir ülkeye göre (50% ret oranı) gerçekte daha fazla kişiye vize vermiş olabileceği düşünülmektedir.

Dolayısıyla, yüksek onay oranına sahip olduğu düşünülen ve vize alma şansının yüksek olduğu kabul edilen ülkeler Fransa, İspanya, İtalya ve Portekiz’dir.

Yeminli Tercüman Onaylı Schengen Vize Çevirileriniz için>

Email: istanbul@tercumex.com.tr