Amerika’da Günlük Hayatta Sıkça Kullanılan 100 Temel İfade ve Okunuşları

Detailed image of the American flag showcasing the stars and stripes symbolizing USA's patriotism and pride.

Amerika’da günlük hayatta sıkça kullanılan 100 temel ifadeyi ve okunuşlarını aşağıda bulabilirsin. Amerikan İngilizcesinde bazı kelimeler ve ifadeler İngiltere İngilizcesinden farklı olabilir.


1. Selamlaşma ve Vedalaşma (Greetings & Farewells)

  1. Hello! – (həˈloʊ) – Merhaba!
  2. Hi! – (haɪ) – Selam!
  3. Hey! – (heɪ) – Selam!
  4. Good morning! – (ɡʊd ˈmɔrnɪŋ) – Günaydın!
  5. Good afternoon! – (ɡʊd ˌæftərˈnun) – Tünaydın!
  6. Good evening! – (ɡʊd ˈivnɪŋ) – İyi akşamlar!
  7. How are you? – (haʊ ɑr ju?) – Nasılsın?
  8. I’m fine, thanks. – (aɪm faɪn, θæŋks) – İyiyim, teşekkürler.
  9. Nice to meet you! – (naɪs tə mit ju) – Tanıştığıma memnun oldum!
  10. Goodbye! – (ɡʊdˈbaɪ) – Hoşça kal!
  11. See you later! – (si ju ˈleɪtər) – Sonra görüşürüz!
  12. Take care! – (teɪk kɛr) – Kendine iyi bak!

2. Günlük Konuşmalar (Small Talk & Everyday Conversations)

  1. What’s up? – (wʌts ʌp?) – Ne haber?
  2. Not much, you? – (nɑt mʌtʃ, ju?) – Pek bir şey yok, ya sende?
  3. How’s it going? – (haʊz ɪt ˈɡoʊɪŋ?) – Nasıl gidiyor?
  4. Pretty good. – (ˈprɪti ɡʊd) – Oldukça iyi.
  5. What do you do? – (wʌt du ju du?) – Ne iş yapıyorsun?
  6. Where are you from? – (wɛr ɑr ju frʌm?) – Nerelisin?
  7. I’m from Turkey. – (aɪm frʌm ˈtɜrki) – Türkiye’denim.
  8. How old are you? – (haʊ oʊld ɑr ju?) – Kaç yaşındasın?
  9. I’m 30 years old. – (aɪm ˈθɜrti jɪrz oʊld) – 30 yaşındayım.
  10. Do you speak English? – (du ju spik ˈɪŋɡlɪʃ?) – İngilizce konuşuyor musun?

3. Yiyecek ve İçecek (Food & Drinks)

  1. I’m hungry. – (aɪm ˈhʌŋɡri) – Açım.
  2. I’m thirsty. – (aɪm ˈθɜrsti) – Susadım.
  3. Can I see the menu? – (kæn aɪ si ðə ˈmɛnju?) – Menüyü görebilir miyim?
  4. I’d like a burger, please. – (aɪd laɪk ə ˈbɜrɡər, pliz) – Bir burger alabilir miyim lütfen?
  5. Could I have some water? – (kʊd aɪ hæv sʌm ˈwɑtər?) – Biraz su alabilir miyim?
  6. This is delicious! – (ðɪs ɪz dɪˈlɪʃəs!) – Bu çok lezzetli!
  7. Check, please. – (tʃɛk, pliz) – Hesap lütfen.

4. Ulaşım (Transportation)

  1. Where is the nearest subway station? – (wɛr ɪz ðə ˈnɪərɪst ˈsʌbweɪ ˈsteɪʃən?) – En yakın metro istasyonu nerede?
  2. How do I get to Times Square? – (haʊ du aɪ ɡɛt tu taɪmz skwɛr?) – Times Square’e nasıl giderim?
  3. I need a taxi. – (aɪ nid ə ˈtæksi) – Bir taksiye ihtiyacım var.
  4. How much is the fare? – (haʊ mʌtʃ ɪz ðə fɛr?) – Ücret ne kadar?

5. Alışveriş (Shopping)

  1. How much is this? – (haʊ mʌtʃ ɪz ðɪs?) – Bu ne kadar?
  2. Do you accept credit cards? – (du ju əkˈsɛpt ˈkrɛdɪt kɑrdz?) – Kredi kartı kabul ediyor musunuz?
  3. Can I try this on? – (kæn aɪ traɪ ðɪs ɑn?) – Bunu deneyebilir miyim?

6. Acil Durumlar (Emergencies)

  1. Help! – (hɛlp!) – Yardım edin!
  2. Call an ambulance! – (kɔl ən ˈæmbjələns!) – Ambulans çağırın!
  3. I need a doctor. – (aɪ nid ə ˈdɑktər.) – Bir doktora ihtiyacım var.
  4. Where is the hospital? – (wɛr ɪz ðə ˈhɑspɪtəl?) – Hastane nerede?
  5. Call the police! – (kɔl ðə pəˈlis!) – Polisi çağırın!

7. Özel Günler (Special Occasions)

  1. Happy Birthday! – (ˈhæpi ˈbɜrθdeɪ!) – Doğum günün kutlu olsun!
  2. Merry Christmas! – (ˈmɛri ˈkrɪsməs!) – Mutlu Noeller!
  3. Happy New Year! – (ˈhæpi nu jɪr!) – Mutlu yıllar!
  4. Good luck! – (ɡʊd lʌk!) – İyi şanslar!

8. Yön Tarifi ve Lokasyon (Directions & Locations)

  1. Where is the nearest bank? – (wɛr ɪz ðə ˈnɪərɪst bæŋk?) – En yakın banka nerede?
  2. Is it far from here? – (ɪz ɪt fɑr frəm hɪər?) – Buradan uzak mı?
  3. Turn left. – (tɜrn lɛft) – Sola dönün.
  4. Turn right. – (tɜrn raɪt) – Sağa dönün.
  5. Go straight. – (ɡoʊ streɪt) – Düz gidin.
  6. It’s on the left/right. – (ɪts ɒn ðə lɛft/raɪt) – Solda/sağda.
  7. How do I get to the airport? – (haʊ du aɪ ɡɛt tu ði ˈɛrˌpɔrt?) – Havaalanına nasıl giderim?
  8. Is this the right way? – (ɪz ðɪs ðə raɪt weɪ?) – Burası doğru yol mu?
  9. I’m lost. – (aɪm lɒst) – Kayboldum.
  10. Can you show me on the map? – (kæn ju ʃoʊ mi ɒn ðə mæp?) – Haritada bana gösterebilir misiniz?

9. Zaman (Time)

  1. What time is it? – (wʌt taɪm ɪz ɪt?) – Saat kaç?
  2. It’s 3 o’clock. – (ɪts θri əˈklɒk) – Saat üç.
  3. In the morning. – (ɪn ðə ˈmɔrnɪŋ) – Sabah.
  4. In the afternoon. – (ɪn ði ˌæftərˈnun) – Öğleden sonra.
  5. In the evening. – (ɪn ði ˈivnɪŋ) – Akşam.
  6. What day is it today? – (wʌt deɪ ɪz ɪt təˈdeɪ?) – Bugün günlerden ne?
  7. Today is Monday. – (təˈdeɪ ɪz ˈmʌndeɪ) – Bugün Pazartesi.
  8. Tomorrow. – (təˈmɑroʊ) – Yarın.
  9. Yesterday. – (ˈjɛstərˌdeɪ) – Dün.
  10. Next week. – (nɛkst wiːk) – Gelecek hafta.

10. Yardım İstemek (Asking for Help)

  1. Can you help me? – (kæn ju hɛlp mi?) – Yardım eder misiniz?
  2. I don’t understand. – (aɪ dəʊnt ˌʌndərˈstænd) – Anlamıyorum.
  3. Could you say that again? – (kʊd ju seɪ ðæt əˈɡɛn?) – Bunu tekrar söyleyebilir misiniz?
  4. Please speak slowly. – (pliz spiːk ˈsloʊli) – Lütfen yavaş konuşun.
  5. What does this mean? – (wʌt dʌz ðɪs miːn?) – Bu ne anlama geliyor?
  6. I need some assistance. – (aɪ nid sʌm əˈsɪstəns) – Biraz yardıma ihtiyacım var.
  7. Can you show me where it is? – (kæn ju ʃoʊ mi wɛr ɪt ɪz?) – Buranın yerini gösterebilir misiniz?
  8. Can you give me directions? – (kæn ju ɡɪv mi dəˈrɛkʃənz?) – Bana yol tarifi verebilir misiniz?
  9. I’m looking for this address. – (aɪm ˈlʊkɪŋ fɔr ðɪs əˈdrɛs) – Bu adresi arıyorum.
  10. Is it far from here? – (ɪz ɪt fɑr frəm hɪər?) – Buradan uzak mı?

11. Sosyal İlişkiler (Social Interactions)

  1. How was your day? – (haʊ wəz jɔr deɪ?) – Günün nasıl geçti?
  2. What’s your name? – (wʌts jɔr neɪm?) – Adın ne?
  3. My name is … – (maɪ neɪm ɪz …) – Benim adım …
  4. Where are you from? – (wɛr ɑr ju frəm?) – Nerelisin?
  5. I’m from America. – (aɪm frəm əˈmɛrɪkə) – Amerika’danım.
  6. Do you have a family? – (du ju hæv ə ˈfæmɪli?) – Ailen var mı?
  7. I have two brothers. – (aɪ hæv tuː ˈbrʌðərz) – İki erkek kardeşim var.
  8. I’m married. – (aɪm ˈmærid) – Evliyim.
  9. I’m single. – (aɪm ˈsɪŋɡəl) – Bekarım.
  10. I have a pet. – (aɪ hæv ə pɛt) – Bir evcil hayvanım var.

12. İtiraz Etme ve Karşı Çıkma (Disagreeing & Refusing)

  1. I don’t agree. – (aɪ dəʊnt əˈɡriː) – Katılmıyorum.
  2. That’s not true. – (ðæts nɒt truː) – Bu doğru değil.
  3. I don’t think so. – (aɪ dəʊnt θɪŋk soʊ) – Sanmıyorum.
  4. I’m not sure. – (aɪm nɒt ʃʊr) – Emin değilim.
  5. Sorry, I can’t. – (ˈsɔri, aɪ kænt) – Üzgünüm, yapamam.
  6. I’d rather not. – (aɪd ˈræðər nɒt) – Tercih etmem.
  7. That’s impossible. – (ðæts ɪmˈpɑsəbl) – Bu imkansız.

13. İyilik ve Teşekkür Etme (Politeness & Gratitude)

  1. Please. – (pliz) – Lütfen.
  2. Thank you. – (ˈθæŋk ju) – Teşekkür ederim.
  3. You’re welcome. – (jʊər ˈwɛlkəm) – Rica ederim.
  4. Excuse me. – (ɪkˈskjuːz mi) – Affedersiniz.
  5. Sorry. – (ˈsɔri) – Özür dilerim.
  6. No problem. – (noʊ ˈprɒbləm) – Sorun değil.
  7. I appreciate it. – (aɪ əˈpriːʃieɪt ɪt) – Takdir ediyorum.
  8. Enjoy your meal! – (ɪnˈdʒɔɪ jɔr miːl) – Afiyet olsun!

Scroll to Top