Teknolojik ilerlemeler ve dijitalleşme ışığında, çevirmenlerin kimliği ve mesleki statüsü önemli ölçüde değişmekte ve yeniden tanımlanmaktadır. Bu değişim, hem çevirmenin üstlendiği görevlerin genişlemesi hem de mesleğin toplumdaki algılanış biçimiyle ilgilidir.
Kaynaklarda belirtilen bu değişimler ve statüye dair tespitler aşağıda detaylandırılmıştır:
I. Çevirmen Kimliği ve Rolünün Değişimi
Teknolojik gelişmeler, çevirmenin fonksiyonunu ve rolünü yeniden şekillendirmiştir. Artık çevirmenin rolü, geçmişteki varsayımların aksine, çok daha geniş ve kapsamlıdır.
1. Görev Alanının Genişlemesi ve Kültürel Arabuluculuk
- Geçmişte çevirmenlerin sadece metinleri başka bir dile aktardığı varsayılırken, günümüzde çevirmenler metin çevirmekle sınırlı kalmayıp, çevirilerin doğruluğunu ve güvenilirliğini sağlama ve çevirileri okuyucuya en iyi şekilde sunma gibi görevleri de üstlenmektedirler.
- Çevirmenler, yalnızca dilsel terimlerle kelime ve cümle aktarımı yapmakla kalmazlar; aynı zamanda kültürel aracı rolünü üstlenerek kaynak ve erek kültürler arasında bir köprü kurarlar.
- Mesajlar sadece bir dilden diğerine değil, başka bir kültüre de çevrilir; bu nedenle çevirmen, erek dil okuyucuları tarafından daha iyi anlaşılabilmek için hem dilsel hem de kültürel engelleri aşmak zorundadır.
2. Dijital İçeriklere Yönelme ve Kariyer İmkanları
- Çevirmenler artık sadece yazılı metinlerle sınırlı değillerdir; aynı zamanda sesli metinleri, videoları ve diğer dijital içerikleri de çevirebilmektedirler. Bu durum, çevirmenler için çeşitli sektörlerde çalışma ve farklı kariyer yollarını izleme fırsatlarını artırmıştır.
3. Eğitimin Yeniden Yapılandırılması
- Bu kimlik değişimi, çevirmen eğitimine de yansımıştır. Artık sadece dilbilgisine odaklanmak yerine, çevirmen adayları kültürlerarası iletişim, çeviri teknolojileri ve çeviri etiği konularıyla da ilgilenmektedir.
4. Teknolojinin Yarattığı Yeni Kimlik Tartışmaları
- Basit yapay zekâ teknolojilerini kullanan araçlar, 1990’ların başından itibaren çeviri sürecine katkıda bulunmuştur.
- Ancak, yüksek teknolojili yapay zekâ ürünleri arasında, kendi eylemleri aracılığıyla çeviri sürecine dahil olan bir “çevirmen sonrası” (yani insandan öte bir çevirmen) olasılığı gündeme gelmiştir.
- Yapay zekâ algoritmaları temelinde çalışmaya başlayan ve bir saniyeden daha kısa sürede hedef dillere çeviri yapabilen programlar, metnin yeniden yazımı sürecinde çevirinin merkezindeki (insan) çevirmenin yetkinliğini (kapasitesini) ve görevini yeniden sorgulatmaktadır.
II. Çevirmen Statüsü Algısı
Statü, bir kişinin arzu edilen bir beceriye veya yetkinliğe sahip olduğuna dair inancı gösteren sosyal sinyaller bütünü ve o beceriyle ilişkilendirilen değer olarak tanımlanır. Çevirmenler, tarihi boyunca kültürel ve sosyal değişimlere yol açmada önemli bir rol oynamalarına rağmen, mesleğin statüsü karmaşık ve çok boyutlu bir kavramdır.
1. Düşük Statü Algısı
- Çeviri mesleği, toplumun hak ettiği ilgiyi ve değeri görmemektedir.
- Genel olarak, çeviri orta ve düşük statülü bir meslek olarak algılanmaktadır.
- Çevirmen maaşları ve şirketler üzerindeki potansiyel etkileri beklenenden daha düşüktür.
- Çevirmenler/tercümanlar arasında yapılan bir ankette (Kore bağlamında), çevirinin düşük itibarlı bir meslek olarak görüldüğü ve örneğin müşterilerin çevirmenlere sekreter muamelesi yaptığı tespit edilmiştir.
- Dışarıdan gelen görüşler, çeviri mesleğini “zar zor tanınan ve düşük ücretli” olarak nitelemektedir.
- Çeviri, tam profesyonel statüye ulaşmanın çok zor olduğu bir yarı-meslek olarak kabul edilmektedir ve bunun ana nedenlerinden biri toplum tarafından yeterince tanınmamasıdır.
2. İç ve Dış Algı Farklılıkları
- Çevirmen adayları (öğrenciler), çeviriyi yüksek profesyonel statüye sahip bir meslek olarak algılamakta, ancak alan dışındaki insanların kendi çalışmalarını takdir etmediğine inanmaktadırlar.
- Çevirmenler ve tercümanlar (sözlü çevirmenler) arasındaki algılarda da farklılıklar olabilir. Bir araştırmada, çevirmenlerin kendilerini orta ve düşük statülü bir meslek olarak algıladığı, tercümanların ise meslekleri hakkında daha yüksek bir görüşe sahip olduğu görülmüştür.
3. Çevirmenin Aktif Uzman Rolü
Teknolojik gelişmeler çevirmenlerin üzerindeki basit yükü alsa da, çeviri bir dil, düşünme, problem çözme, bilgi işleme ve algılama gibi çeşitli zihinsel faaliyetleri içerir. Bu süreçte çevirmen, algılayan, işleyen, anlamlandıran ve anlam üreten aktif bir uzman olarak hareket eder. Çevirmenler, zamandan tasarruf etmek ve terminolojik tutarlılığı sağlamak gibi amaçlarla makine çevirisi araçlarını bilinçli olarak kullanmaktadırlar.
Kaynak: https://ulakbilge.com/makale/pdf/1691999159.pdf
Cem AKDOĞAN – Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü