Sağlık ve İlaç Sektöründe Teknik ve Etik Hassasiyet Dengesi

Circle of sneakers on cobblestone pavement representing diversity and urban fashion.

Sağlık ve ilaç sektörü, insan yaşamını doğrudan etkileyen en kritik alanlardan biridir. Bu sektörlerde kullanılan her kelime, sadece bilgi değil, aynı zamanda sorumluluk taşır.
Bir kullanım kılavuzundaki yanlış ifade, bir ilacın doz bilgisindeki küçük bir çeviri hatası ya da bir klinik araştırma raporundaki yanlış terim, yalnızca itibar kaybına değil, insan hayatını riske atan sonuçlara yol açabilir.

Bu nedenle sağlık ve ilaç sektöründe çeviri, kelime aktarımından çok daha fazlasıdır; teknik doğrulukla birlikte etik duyarlılık, gizlilik, yasal uyum ve hasta güvenliği bilinci gerektirir.


1. Sağlık Sektöründe Çevirinin Hayati Rolü

İlaç prospektüslerinden hasta bilgilendirme formlarına, klinik araştırma raporlarından tıbbi cihaz kullanım kılavuzlarına kadar her belge, tıp biliminin diliyle yazılmıştır.
Bu belgeler genellikle yüksek düzeyde teknik terminoloji içerir: farmakoloji, biyoteknoloji, klinik protokoller, onay süreçleri ve yan etki bildirimleri gibi karmaşık alanları kapsar.

Dolayısıyla bu belgelerin çevrilmesi, yalnızca dil becerisi değil; tıbbi kavramları doğru anlama, mevzuatı bilme ve terminolojik tutarlılığı koruma yetkinliği ister.

Bir kelimenin yanlış seçilmesi, bir ifadenin bağlam dışına taşması, tedavi sürecini veya hastanın güvenliğini doğrudan etkileyebilir.
Bu nedenle çeviri sürecinde “doğruluk = güvenlik” ilkesi esastır.


2. Teknik Doğruluk: Bilimsel Dilin Doğru Aktarımı

Tıbbi ve farmasötik metinlerin çevirisinde “yaklaşık anlam” yeterli değildir.
Her terim, her ölçü birimi ve her klinik ifade, bilimsel olarak doğrulanmış karşılığıyla çevrilmelidir.

Teknik doğruluğu sağlamak için temel ilkeler:

  • Terminoloji standardizasyonu: Uluslararası sağlık otoritelerinin (EMA, FDA, WHO) tanımladığı terimlerin kullanılmasına özen gösterilmelidir.
  • Çift denetimli süreç: Çeviriden sonra tıbbi editör ve uzman hekim danışman tarafından kontrol yapılmalıdır.
  • Ürün güvenlik belgeleriyle tutarlılık: Prospektüs, ambalaj, klinik veri ve etik kurul onay metinleri arasında bütünlük sağlanmalıdır.
  • Dilsel netlik: Karmaşık cümle yapılarından kaçınılmalı; okuyucunun (doktor, hasta veya regülatör kurum) anlayabileceği açıklık korunmalıdır.

Teknik doğruluk, yalnızca profesyonel yetkinliğin değil, hastaya ve topluma karşı etik sorumluluğun da bir göstergesidir.


3. Etik Hassasiyet: İnsan Hayatına Saygılı İletişim

Sağlık ve ilaç çevirilerinde etik duyarlılık, doğruluk kadar önemlidir.
Çünkü bu metinler yalnızca bilgi aktarmaz — insanların yaşam biçimlerini, tedavi kararlarını ve güven duygusunu doğrudan etkiler.

Etik hassasiyet gerektiren temel alanlar:

  • Hasta Gizliliği: Tüm kişisel veriler (isim, tanı, klinik sonuçlar) gizlilik politikalarına uygun biçimde anonimleştirilmelidir.
  • Tarafsız Dil: Klinik veriler, ilaç etkinliği veya risk oranları çarpıtılmadan, objektif biçimde çevrilmelidir.
  • Onam Belgeleri: Bilgilendirilmiş onam metinleri (informed consent forms) hastaların anlayacağı sade ve doğru dille çevrilmelidir.
  • Kültürel Uyum: Hasta bilgilendirme metinleri, hedef kültürdeki sağlık algısına uygun şekilde düzenlenmelidir.

Etik ilkelere bağlı kalmayan bir çeviri, en mükemmel teknik doğruluğa sahip olsa bile güvenilir olamaz.
Çünkü sağlık iletişiminde etik güven, bilginin kendisinden bile daha değerlidir.


4. Yasal Uyum ve Uluslararası Standartlar

Sağlık ve ilaç sektöründeki her metin, belirli bir yasal çerçeveye tabidir.
Dolayısıyla çeviri sürecinde sadece dilsel değil, mevzuat uyumu da gözetilmelidir.

Uyum sağlanması gereken başlıca standartlar:

  • EMA (European Medicines Agency) ve FDA (Food and Drug Administration) yönergeleri
  • ISO 13485 (tıbbi cihaz yönetim sistemleri)
  • ICH GCP (Good Clinical Practice)
  • ISO 17100 (çeviri hizmeti kalite standardı)
  • GDPR ve KVKK (kişisel veri koruma yasaları)

Bu standartlara uygun çeviri, yalnızca regülasyon gereğini yerine getirmekle kalmaz; aynı zamanda kurumun uluslararası itibarı açısından da güvence sağlar.


5. Dijitalleşme ve Denetimli Teknoloji Kullanımı

Yapay zekâ destekli çeviri araçları, sağlık sektöründe hız kazandırsa da, denetimsiz kullanım ciddi riskler doğurabilir.
Çünkü makine çevirisi, bağlamı, nüansı ve etik tonlamayı tam olarak algılayamaz.

Bu nedenle denetimli dijital çeviri modeli en uygun yaklaşımdır:

  • Ön çeviri yapay zekâ ile,
  • Kontrol ve revizyon tıbbi uzman çevirmen tarafından,
  • Son onay etik ve mevzuat editörü tarafından yapılmalıdır.

Bu yöntem hem hız hem de doğruluk sağlar, ama en önemlisi insan gözetimini merkeze koyar.


6. Tercümex Beşiktaş: Sağlık ve İlaç Çevirilerinde Güvenilir Kurumsal Partneriniz

Sağlık ve ilaç sektöründe çeviri hizmeti, hem teknik uzmanlık hem de yüksek etik standartlar gerektirir.
Tercümex Beşiktaş, bu iki alanı birleştiren kurumsal yaklaşımıyla öne çıkar.

Şirket;

  • Klinik araştırma raporları,
  • İlaç ruhsat dosyaları,
  • Hasta bilgilendirme belgeleri,
  • Medikal cihaz kullanım kılavuzları,
  • Farmakovijilans (ilaç güvenliği) raporları

gibi tüm tıbbi ve farmasötik belgelerde teknik doğruluğu ve gizliliği en üst düzeyde korur.

Tercümex Beşiktaş’ın çeviri süreçleri,

  • ISO 17100 kalite yönetimi,
  • ISO 27001 bilgi güvenliği,
  • ve etik onay standartları çerçevesinde yürütülür.

Her proje, alanında deneyimli tıbbi çevirmenler, farmakoloji uzmanları ve hukuk danışmanları tarafından denetlenir.
Amaç yalnızca metni çevirmek değil; insan sağlığına saygılı, etik açıdan kusursuz ve bilimsel olarak doğru iletişim kurmaktır.


Sonuç: Sağlığın Dili Doğruluk ve Vicdandır

Sağlık iletişimi, her kelimenin bir hayatla kesişebileceği bir alandır.
Bu yüzden sağlık ve ilaç çevirilerinde başarı, yalnızca dil becerisiyle değil, vicdani sorumlulukla ölçülür.

Tercümex Beşiktaş, bu sorumluluğu ciddiyetle taşıyan bir çeviri ortağı olarak; teknik doğruluk, etik hassasiyet ve gizlilik ilkeleriyle sağlık sektöründe güvenin dilini kurar.

“Çünkü doğru çevrilen her kelime, bir yaşamı koruyabilir.”

Scroll to Top