Yapay zekâ (YZ) ve dijitalleşme, çeviri mesleğinin geleceğini temelden değiştirmekte ve hem çevirmenin rolünü hem de çeviri sürecinin kendisini yeniden şekillendirmektedir.
Kaynaklarda sunulan bilgilere göre, yapay zekâ ve dijitalleşmenin çeviri mesleği üzerindeki etkileri ve şekillendirme biçimleri şu şekillerde özetlenebilir:
Çeviri Mesleği Üzerindeki Genel Etki ve Dijitalleşme Hızı
- Binlerce yıl boyunca yatay ve yavaş ilerleyen teknolojik gelişim eğrisi, özellikle son 50-60 yılda hızla yükselen bir eğri oluşturmaya başlamış ve hayatımızın her alanında ciddiyetle hissedilir hale gelmiştir.
- İnsanlık, teknolojinin hayatımızı planladığı ve bizim teknolojiye ayak uydurmak zorunda kaldığımız bir çağa hızla ilerlemektedir.
- Dijitalleşme ve teknolojik değişim, edebiyat, tarih, dilbilim, arkeoloji, sanat tarihi, kültürel çalışmalar ve sosyal bilimler gibi birçok alanda çalışan akademisyenlerin çalışma biçimlerinde değişikliklere yol açmıştır. Çeviri çalışmaları, ‘dijital kütüphane’ içerisinde çevirinin kimliğini yeniden yapılandırmanın bir yolu olarak görülmektedir.
- Genel anlamda, YZ’nin birçok mesleğe ve akademik araştırmaya değer kattığı söylenebilir.
Yapay Zekânın ve Makine Çevirisinin (MÇ) Yükselişi
- Yapay zekâ ilk olarak 1960’lı yılların ortalarında gündeme gelmiş, teknolojik yetersizlikler nedeniyle duraksamış ancak 2000’li yılların başında yeniden gündeme gelmiştir. Günümüzde YZ uygulamaları Endüstri 4.0 ile ilişkilendirilmektedir.
- YZ algoritmaları temelinde çalışmaya başlayan ve hedef dillere bir saniyeden daha kısa sürede çeviri yapabilen programlar, metnin yeniden yazımı sürecinde çevirinin merkezindeki (insan) çevirmenin yetkinliğini (kapasitesini) ve görevini yeniden sorgulatmaktadır.
- Yüksek teknolojili YZ ürünleri arasında, çeviri sürecine kendi eylemleri aracılığıyla dahil olan bir “çevirmen sonrası” (yani insandan öte bir çevirmen) olasılığı gündeme gelmiştir.
- Bugüne kadar gerçek hayatta kullanılan makine zekalarının tamamı, “dar bir alanda uzmanlaşmış” olan “dar/özel yapay zekâ” (örneğin nesne tanıma veya rapor yazma için) olarak adlandırılır. Oysa araştırmaların hayali, insan gibi düşünebilen ve kendi varlığının farkında olan “genel yapay zekâ” yaratmaktır.
- Bu gelişmeler, “yazıyı, yani edebiyatı, yapay zekâya mı bırakacağız? Şair ruhlu bir yapay zekâ mümkün mü?” gibi soruların gelecekte araştırmacıları meşgul edeceğini göstermektedir.
Derin Öğrenme Teknolojisinin Etkisi ve CAT Programları
- Geçmişte Bilgisayar Destekli Çeviri Programları (CATP’ler) genellikle çok yüzeysel ve anlamsal olarak yanıltıcı çeviriler üretirken, günümüzde “derin öğrenme” teknolojisi kullanılarak geliştirilen programlar (Google Translate, Microsoft Translator gibi) daha doğru ve anlamsal çeviriler sağlamaktadır.
- 1990’larda piyasaya çıkan çevirmen iş istasyonları (translator workbenches) ile büyük ölçekli çeviri tesisleri ortaya çıkmıştır. Bu istasyonlar, çok dilli kelime işlem, terminoloji yönetimi yazılımı, hizalama fonksiyonları ve en önemlisi “çeviri belleği” (translation memory) gibi araçları birleştirir.
- Çeviri belleği, çevirmenin orijinal metinleri ve çevrilmiş versiyonlarını yan yana depolamasını sağlayarak, daha önce çevrilmiş parçaların yeniden kullanımına olanak tanır ve böylece terminolojik tutarlılık sağlanır.
Çevirmen Kimliğinin Değişimi ve Genişleyen Rolü
- Çevirmenin işlevi ve rolü günümüzde değişmektedir.
- Geçmişte çevirmenlerin sadece metinleri başka bir dile aktardığı varsayılırken, günümüzde çevirmenin rolü çok daha geniş ve kapsamlıdır.
- Çevirmenler artık yalnızca metin çevirmekle kalmayıp, kültürler arasında bağ kurma, çevirilerin doğruluğunu ve güvenilirliğini sağlama ve çevirileri okuyucuya en iyi şekilde sunma gibi görevleri de üstlenmektedirler.
- Bu değişim, çevirmen eğitimine de yansımıştır: Artık sadece dilbilgisine odaklanmak yerine, kültürlerarası iletişim, çeviri teknolojileri ve çeviri etiği de eğitim konuları arasına girmiştir.
- Çevirmenler artık yazılı metinlerle sınırlı kalmayıp, sesli metinleri, videoları ve diğer dijital içerikleri de çevirebilmekte, bu da çeşitli sektörlerde ve kariyer yollarında çalışma fırsatlarını artırmaktadır.
- Çevirmenler sadece dilsel terimlerle kelime ve cümle aktarımı yapmakla kalmaz, aynı zamanda kültürel aracı rolünü üstlenerek kaynak ve erek kültürler arasında köprü kurarlar.
Gelecekte İnsan ve Makine Arasındaki İlişki
Dijitalleşme, çeviri alanında işin hacmine ve türüne göre insan ve makine arasında bir iş bölümü öngörmektedir:
- Makine Çevirisinin İdeal Olduğu Alanlar:
- Büyük hacimli ve/veya hızlı çevirilerde (özellikle uzun teknik belgeler, yüksek tekrarlı yazılım yerelleştirme kılavuzları ve hava durumu raporlarının gerçek zamanlı çevirileri). Bu tür işlerde insan çevirmen hacim, sıkıcı tekrarlar ve terminolojik tutarlılık gereksinimi karşısında bunalırken, bilgisayar tutarlılığı otomatik olarak sağlayabilir.
- Yayınlanmak için değil, özümseme amaçlı (genel içeriği öğrenmek için kalitenin daha düşük olabileceği) çevirilerde.
- Kişisel mektupların çevirisinde, elektronik postada ve web sitelerinden bilgi çıkarılmasında MÇ sistemleri giderek daha fazla kullanılacaktır; hatta bazı durumlarda tek uygulanabilir çözüm MÇ’dir.
- İnsan Çevirmenlerin Vazgeçilmez Olduğu Alanlar:
- Tekrara dayanmayan, dilsel olarak karmaşık metinlerde (örneğin edebiyat ve hukuk alanlarında) insan çevirmen rakipsizdir ve öyle kalacaktır.
- Kalite düzeyinin daha yüksek olması gereken veya kritik metinler için, daha doğru ve anlamsal açıdan daha iyi çeviriler sağlayan insan destekli çeviri tercih edilmektedir.
- Diplomatik ve ticari iletişimlerde otomatik çevirinin sözlü çeviriyi (tercümanlığı) değiştirmesi olası değildir.
- Çeviri teorisi için önemli olan “çevrilemezlik olgusu” (kültür, tarih veya özel dilsel ifadeler nedeniyle anlamın tam olarak aktarılamaması veya bazı anlamların kaybolması), insan çevirmenin kültürel ve sezgisel yeteneğini gerektiren bir alandır.
Sonuç olarak, teknoloji hızla gelişse de, makine çevirisi en azından bugün için insan çevirmenini tamamen ikame edememektedir. Gelecekte, makine çevirisi ve insan çevirmenler birbirini tamamlayacak, çeviri sürecini hızlandıracak ve önemli bir rol oynamaya devam edecektir. Günümüzdeki çevirmenler, zamandan tasarruf etmek ve terminolojik tutarlılığı sağlamak gibi amaçlarla MÇ araçlarını bilinçli olarak kullanmaktadır.
Kaynak: https://ulakbilge.com/makale/pdf/1691999159.pdf
Cem AKDOĞAN – Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü